24 Kasım 2011 Perşembe

FUTBOL ALTYAPI

                                    ÇOCUK VE GENÇLERDE FUTBOL EĞİTİMİ

   A)YETENEK SEÇİMİ
        Futbol eğitimini normal okul eğitiminden ayıran en temel özellik; okul eğitimine başlarken
çocukların yeteneğine bakılmaz, bütün çocuklara eşit eğitim verilir, fakat futbolda bu böyle değildir, eğitime başlayacağınız çocukta doğuştan gelen futbol yeteneğinin olması gerekir.
       Şimdi asıl soru ortaya çıktı "yetenek nedir?" yada "hangi çocuk yeteneklidir?" bu sorular altyapı eğitimi yapan ve dünyada kendini kanıtlamış büyük kulüplerde cevabını bulmuştur ve bütün altyapı çalışmaları yani 6 yaşından 16 yaşına kadar çocuğa verilecek futbol eğitimi bu cevap üzerine inşaa edilmiştir. Dünya futbolunda sistemli altyapı çalışmalarıyla ufuklar açan Ajax futbol külübünde bu yetenekler kısaca TİPS olarak adlandırılan, yani T(technic):Teknik , İ(intelligence):Zeka,
P(personality):Kişilik , S(speed):Hız başlıklar altında incelemiş, oyuncu seçimini ve oyuncuların eğitimini bu başlık üzerine inşaa etmiştir. Ajax altyapısına seçilen bir oyuncu bu dört özelliğide taşıyor olması gerekir, yani oyuncu teknik, zeki,hızlı ama kişilik sorunu var ise altyapıya seçilemeiyor.Bu özellikler tam ve eksiksiz olmalı. oysa ülkemizde bu kriterle yola çıktığımızda herhangi bir kulübün, herhangi bir yaş gurubunu incelediğimizde bazı oyuncular yetenekli ama zeki değil, bazıları yetenekli,zeki ama hızlı değil yani mutlaka her oyuncunun bir yada birden fazla eksik özelliği vardır, zaten özellikleri tam olan oyuncu bizim değerlendirmemizde yıldız oyuncudur, işte bu yanlış nerdeyse 100 yıldır futbol sahnesinde bulunan kulüplerimizden birtane bile uluslararası düzeyde yıldız bir oyuncu yetiştirememize neden olmuştur.
    Yine kendini altyapı konusunda kendini kanıtlamış birçok kulüpte, yetenek seçimini yapan antrenörler çocuklar konusunda uzmanlaşmış, uzun yıllar çocuklarla çalışmış, bakışı farklı olan antrenörlerden seçilmekte. Burada oyuncu seçerken hem mevcut yeteneğine bakılacak hemde gelişebilirlik durumu öngörülecek, mevcut yeteneğin tespiti çok zor ve özel bir uzmanlık isteyen bir konu değil, çünkü yetenekli çocuk herzaman diğer çocuklardan farklı olacak ve ön plana çıkacaktır, asıl önemli olan seçimi yapacak antrenörün çocuktaki futbol geleceğini görebilmesidir yada yaradılıştan gelen yeteneğini sergilemekte sorun yaşayan çocuğun tespitidir. Bu gözle bakabilmek için antrenörün uzun yıllar çocuklarla çalışmış olması gerekir. Çocukların gelişim aşamaları, yaşanan sorunlar, yetenekli çocukların farklılıkları gibi konuları yaşayarak tecrübe etmesi gerekir. Yine ülkemizde yetenek tespitinde düşülen en büyük hatalardan biride budur; yani bir gurup çocuk maç yaptırılır, içlerinde en iyi oynayanlar seçilir, bu kadar basittir. Oysa bir gurup içinde farklı olan çocuğu görebilmek çok özel bir beceri değildir, asıl öenmli olan bu çocuklar içinde gelecek vaadedeni bulabilmektir. Bu nedenle çocukları bir kaç dakika maç yaptırarak karar vermek yanlıştır. Bir çok yeteneğin üklemizde keşfedilmeden yok olup gitmesinin nedeni bu seçim yöntemidir. Çünkü yaptığınız iş bir nevi sınavdır, çocukta oluşacak sınav stresi mevcut kabiliyetlerini sergilemesini zorlaştıracaktır. Seçimlerin bilimsel! olması gerektiğini savunanlarda vardır.Bu amaçla çeşitli parkurlar düzenlenmiş ve çocukların bu parkurlardaki performansı onların yeteneğini belirleyici olmuştur.Hatta futbol federasyonumuzun yayınlarında bile bu uygulamalara yer verilmiştir. Bu yönteminde sağlıklı olduğunu düşünmüyorum, burda da bir sınav ve seçilme stresi oluşacaktır, ayrıca futbol gibi birçok birleşenin yer aldığı bir spor branşında hangi test sağlıklı bir seçime  yardımcı olacaktır, bir tartışma konusudur. Bu tür testler çocukların gelişimini ölçmede faydalı olabilir ama onları futbola başlarken ayıran bir kriter olamaz.
       Buradan çıkaracağımız sonuç; çocukları seçerken onlara yeteneklerini sergileyebilecekleri, yeterli zamanı  ve ortamı hazırlamak gerekir. Bunun için en uygun ortam futbol okulları,yaz okulları, futbol kursları gibi faaliyetlerdir. yeteneğine bakılmaksızın bu faaliyetlere alına çocuklara temel futbol eğitimi verirken, içlerindeki yetenekli çocukları da tespit edip altyapıya kazandırmak çok daha mantıklıdır. Örneğin Barcelona futbol takımı piramit yöntemiyle yeteneğe ulaşmakta, yani altyapının en alt gurubuna alabildiği kadar çocuk almakta çocuk yukarı çıktıkça piramit daralmakta ve en üstte en yetenekli çocuklar kalmaktadır. Ülkemizde de birçok futbol kulübü futbol okulu,yaz okulu adı altında faaliyette bulunmakta. Ama yine yapılan en önemli yanlış bu faaliyete maddi kazanç penceresinden bakılması. Futbol okullarında en tecrübesiz(ucuz) antrenörler çalıştırılmakta, kurs sonunda yine bütün çocuklara bir seçme yapılarak tekrar başa dönülmekte. Oysa ne olursa olsun futbola başlama yaşındaki çocuklarla mutlaka tecrübeli antrenörler ilgilenmeli, antrenman programını bu antrenörler yapmalı, genç antrenörlerede staj imkanı tanınmalıdır.
       Bir diğer önemli konu çocuğun altyapı eğitim yaşıdır.  Erken yada geç başlanan eğitim çalışması çocuğun geleceğini etkilemektedir. Bunun tespiti aslında bilimsel bir çalışma gerektirmektedir, çünkü ülkemiz farklı coğrafik bölgelerden oluşmakta, bu bölgelerde yaşayan çocukların fiziksel yapılarında önemli farklılıklar mevcuttur. Ülke genelinde ortak bir yaş tespit edebilmek oldukça zordur. Federasyon farklı bölgelerde farklı altyapı kriterleri getirebilir. Bunun için çocuk gelişim uzmanlarının bir çalışma yapması gerekmektedir. Dünyada genel ortalama 5-6 yaştır. 4 yaşında başlayan kulüplerde vardır, bunun örneklerini ülkemizde de gördük fakat yaş küçüldükçe hassasiyet artmaktadır, eğitime erken başlayalım derken çocukları erken kaybedebiliriz.

B)KÜLÜP YAPISI
    Futbol külübü için altyapı organizasyonu bir okul yapısı gibi kurumsal olmalıdır. İlkeler ve hedefler belli olmalıdır.Çalışanların yetkileri, faaliyetlerin denetlenmesi, ailelerle ve okulla ilişkiler gibi hayati konular bu faaliyet çatısı altında değerlendirilmeli, çok iyi planlama yapılmalı. Çünkü kulübün dünya çapında yıldızlar yetiştirme hedefi olmalıdır, salt profesyonel takıma oyuncu verebilmek hedefi ne yazıkki küçük bir hedef olduğundan çocuk profesyonel takıma çıktıktan sonra hedefine ulaştığından büyük bir psikolojik rahatlığa kavuşacaktır. Daha da hırslanması gerekirken, gevşeyecek ve kısa zamanda yok olup gidecektir.
    Kurumsal yapı için öncelikle altyapı çalışma prensipleri belirlenecek, daha sonra çalışanlar bu prensipler doğrultusunda, uzmanlıklarına göre görev yerlerine yerleştirilmelidir. Her yaş kategorisinin mutlaka bir teknik sorumlusu olmalıdır. Bir antrenör bir kaç yaş gurubunu çalıştırmamalıdır. Bütün teknik sorumluların üstünde sorumlu bir teknik sorumlu mutlaka olmalıdır. Burda sorumlu yine antrenör kimliğine sahip olmalıdır, çünkü yapılan antrenmanları denetlemek, gerekirse plan yapabilecek donanıma sahip olmalıdır. Fizyoterapist,Psikolog, pedagog, masör gibi yardımcı hizmetlerde kurumsal yapı açısından mutlaka görev yapmalıdırlar.